Quantcast
Channel: ETKİNLİK HABERİ arşivleri - Electricity Turkey Magazine
Viewing all 166 articles
Browse latest View live

Aksa Jeneratör’den meydanlara anlamlı destek

$
0
0

aksa jenerator (1)Enerji sektörünün önemli oyuncularından Aksa Jeneratör, 10 Ağustos gününe kadar meydanlarda süren demokrasi nöbetine jeneratör setleri ve mobil şarj istasyonlarıyla destek verdi. Mobil şarj istasyonlarıyla meydanlarda yerini alan milyonlarca kişi telefonunu şarj etti, demokrasi coşkusunu kesintisiz yaşadı.

Türkiye’nin lider jeneratör firması Aksa, 10 Ağustos gününe kadar süren demokrasi nöbetlerinde halkın yanında yer aldı. İnsanların iletişim ve haberleşmelerine destek verebilmek için mobil telefon şarj istasyonları kuran Aksa, alanlara sağladığı jeneratör setleriyle de enerji ihtiyacını karşıladı.

Kesintisiz Demokrasi, Kesintisiz Enerji

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile Yenikapı’da düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nin enerji desteği Aksa Jeneratör’den geldi.

aksa jenerator (3)Aksa Jeneratör, bu anlamlı günde 60 adet sessiz kabinli ve mobil jeneratör olmak üzere 5 Megavat enerji kapasiteli jeneratör setleriyle alanın enerji ihtiyacını karşıladı. Katılımcıların demokrasi coşkusunu kesintisiz yaşaması için alana 20 adet mobil telefon şarj istasyonu da sağlayan Aksa Jeneratör, milyonlarca kişiye mobil elektrik konforunu yaşattı.

Şarj istasyonundan yararlanan katılımcılar bu özel gecenin sonunda cep telefonları ile enerjilerini ve ışıklarını tüm Türkiye ile paylaştılar. Milyonlarca kişinin demokrasi coşkusunu kesintisiz yaşandığı mitingte Aksa, “Kesintisiz Demokrasi, Kesintisiz Enerji” mottosu ile faydalı bir çalışmaya imza attı.


Powerelec Ghana 2016 Fuarı Gana’da Gerçekleşiyor…

$
0
0

Electricity Turkey Dergisi 1 (Large)1-3 Eylül  2016 Tarihlerinde GHANA INTERNATIONAL TRADE FAIR CENTRE düzenlenen Powerelec Ghana 2016 Fuarına katılan Türk firmaları yoğun ilgi gördü…

Fuarın Türkiye Basın Partneri olan Electricity Turkey Dergisi fuara gelen ziyaretçilere ücretsiz olarak dağıtıldı. Fuar ziyaretçileri iki dilde yayınlanan dergimize yoğun ilgi gösterdiler.

Yayın hayatına başladığı günden itibaren reklam verenlerini uluslar arası fuarlarda temsil eden dergimiz,  Powerelec Ghana 2016 Fuarında da firmalarımızı yalnız bırakmadı. Firmalarımızın takdirini ve beğenisini kazanan dergimiz Ekim-Kasım-Aralık aylarında İran başta olmak üzere Kazakistan-Fas-Mısır gibi ülkelerde düzenlenecek olan fuarlarda yer alacaktır.

SEVAL KABLO SAMİ TRAFO POWERELEC GHANA 2016 POWERELEC GHANA 2016 PELSAN AYDINLATMA ÖZLER KABLO MUTLUSAN MERKUR FAİRS MAKEL KJ POWER GÖLDAĞI KALBO GÖLDAĞI KALBO EMSA JENERATÖR Electricity-Turkey-Dergisi Electricity-Turkey-Dergisi Electricity-Turkey-Dergisi Electricity-Turkey-Dergisi EBİON KABLO BETA TRAFO AKSA JENERATÖR

Electricity Turkey Dergisi olarak Powerelec Ghana 2016 Fuarına katıldık…

$
0
0

Electricity Turkey Dergisi 1 (Large)

1-3 Eylül  2016 Tarihlerinde GHANA INTERNATIONAL TRADE FAIR CENTRE düzenlenen Powerelec Ghana 2016 Fuarına Türkiye’den standı ile katılan tek yayındık.…

Fuarın Türkiye Basın Partneri olan Electricity Turkey Dergisi fuara gelen ziyaretçilere ücretsiz olarak dağıtıldı. Fuar ziyaretçileri iki dilde yayınlanan dergimize yoğun ilgi gösterdiler.

Yayın hayatına başladığı günden itibaren reklam verenlerini uluslar arası fuarlarda temsil eden dergimiz,  Powerelec Ghana 2016 Fuarında da firmalarımızı yalnız bırakmadı. Firmalarımızın takdirini ve beğenisini kazanan dergimiz Ekim-Kasım-Aralık aylarında İran başta olmak üzere Kazakistan-Fas-Mısır gibi ülkelerde düzenlenecek olan fuarlarda yer alacaktır.

electricity turkey magazine (2) (Large)Electricity Turkey Dergisi Genel Yayın Müdürü Mustafa Ateşoğlu yaptığı değerlendirmede Gana fuarı küçük olmasına rağmen firmalarımız tarafından memnuniyetle karşılandı. Yayın olarak katıldığımız ülkelerde saha ve marka araştırması yapıyoruz. Sektörün yoğun olduğu satış noktalarını ziyaret ederek firmalarımız ve ürünleri hakkında genel bilgiler almaktayız.Gana Afrika da önemli bir pazara sahip. Elektrik Sektörünün ağırlıklı olduğu yerlere yaptığımız ziyaretlerde Türk ürünlerini görmek mümkün. Türk ürünlerine Gana’da sıcak bir ilgi var. Türkiye’den bahsettiğimizde bir çok markanın ismini bizlere söylemekteler. .Gana gelecek için bize umut vermektedir.

electricity turkey magazine (1) (Large) electricity turkey magazine (3) (Large) electricity turkey magazine (4) (Large) electricity turkey magazine (5) (Large) electricity turkey magazine (6) (Large) electricity turkey magazine (7) (Large) electricity turkey magazine (8) (Large) electricity turkey magazine (9) (Large)

Electricity Turkey Dergisi olarak Central Asia 2016 Fuarına katıldık…

$
0
0

electricity turkey (Small)21-23 Eylül  2016 Tarihlerinde Kazakistan’ın Astana şehrinde düzenlenen CENTRAL ASIA 2016 Fuarına Türkiye’den standı ile katılan tek yayındık.…

Fuarın Türkiye Basın Partneri olan Electricity Turkey Dergisi fuara gelen ziyaretçilere ücretsiz olarak dağıtıldı. Fuar ziyaretçileri iki dilde yayınlanan dergimize yoğun ilgi gösterdiler.

Yayın hayatına başladığı günden itibaren reklam verenlerini uluslar arası fuarlarda temsil eden dergimiz,  Central Asia Kazakistan 2016 Fuarında da firmalarımızı yalnız bırakmadı. Firmalarımızın takdirini ve beğenisini kazanan dergimiz Ekim-Kasım-Aralık aylarında İran başta olmak üzere Fas-Mısır gibi ülkelerde düzenlenecek olan fuarlarda yer alacaktır.

electricity turkey alua cagdas pano central asia central asia fairs central asia fairs1 central asia fairs1 central asia fairs1 electricity turkey emisan erka kablo ozler kablo

Mutlusan Elektrik Gana’da Etkili Bir Fuar Geçirdi

$
0
0

mutlusan_gana-1Sektöründe Türkiye’nin en önemli markalarından biri olan Mutlusan Elektrik A.Ş. uluslararası alanda da ilerlemesine hızla devam ediyor. Dünya pazarlarındaki payını arttırma çalışmalarını yurt dışı fuarlarına katılarak da destekliyor.

Bu kapsamda 2016’ nın son çeyreğinde 1-3 Eylül tarihleri arasında sektörünün en önemli uluslararası fuarlarından biri olan Gana Powerelec Fuarı’ nda ziyaretçileriyle buluştu.

Anahtar Priz gruplarından, kablo kanallarına, tesisat malzemelerinden, otomasyon grubu ürünlerine ve ledli aydınlatma ürünlerine kadar geniş ürün yelpazesinin neredeyse tamamını sergileme ve tanıtma şansı buldu.

Hem Gana’ da bulunan bayilerini desteklemek, hem de ürün ve marka tanıtımı yaparak yeni işbirlikleri kurmak amacıyla katılım sağladığı fuarda amacına büyük oranda ulaştı.

mutlusan_gana-3Ziyaretçilerinden, bayilerinden, Mutlusan markasını tanıyan ve yeni tanışan pek çok iş adamı ve kullanıcıdan yoğun ilgi gördü.  Gana ulusal yayın organlarından gelen röportaj tekliflerine de cevap vererek daha da fazla kişiye ulaşma şansı yakaladı.

Mutlusan Elektrik, kurulan yeni işbirlikleri, bayilerinin satışını arttırıcı tanıtım destekleri, marka bilinirliğini arttırması açısından etkili ve başarılı bir fuar geçirdi.

Siemens, Bilişim Zirvesi’nde Endüstri 4.0 Konuşacak

$
0
0

 are_r3_1160 yıldır bu topraklardan aldığı güç ve ilham ile Türkiye için çalışan Siemens, Türk İş Dünyası’nın teknoloji ile etkileşiminin bugününü ve geleceğinin konuşulduğu ülkemizin ve bölgenin lider iş ve işbirliği etkinliği olan Bilişim Zirvesi’nde yerini alıyor.

 

2000 yılından bugüne iş dünyası, devlet, siyasiler, akademisyenler, girişimciler ve yatırımcıları bilişim dünyası profesyonelleriyle buluşturan Bilişim Zirvesi, 22-23 Kasım 2016 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.  Endüstri 4.0 kavramı üzerine uzun yıllardır çalışan ve önemli başarılara imza atan Siemens’in 22 Kasım özel sponsoru olduğu etkinlikte, sanayinin dijitalleşmesi ve Endüstri 4.0 konularında izlediği stratejik yol ve öne çıkan çalışmalar katılımcılar ile paylaşılacak.

22 Kasım Salı günü Haliç Kongre Merkezi Sadabad Salonu’nda gerçekleşecek olan “Türkiye’nin yeni çıkış yolu: Endüstri 4.0 ile gelen yeni Ar-Ge ve İnovasyon Anlayışı” başlıklı özel oturum dizisinin açılış konuşmaları kapsamında saat 13.50’de “Sanayinin Dijitalleşmesi: Endüstri 4.0” başlıklı bir konuşma yapacak olan Siemens Türkiye İcra Kurulu Üyesi ve Dijital Fabrikalar Ülke Direktörü Ali Rıza Ersoy, saat 15.30’da da “Türkiye Endüstri 4.0’a Hazır mı? Endüstri 4.0 ile Nasıl Çıkış Yakalayabiliriz?” başlıklı oturuma panelist olarak katılacak.

LED&Aydınlatma Fuarı’ nın Parlayan Yıldızı bu Sene de Pelsan…

$
0
0

img_3705-medium35 yıllık aydınlatma tecrübesini günümüz elektronik teknolojisi ile birleştiren Pelsan Aydınlatma, “Üretiyoruz” sloganıyla yeni LED Armatürlerini 06-09 Ekim 2016 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’ nde düzenlenen 12. Uluslararası LED, Aydınlatma ve Elektrik İç Tesisat Fuarı’ nda ziyaretçileriyle buluşturdu.

Pelsan Aydınlatma LED ışık kaynaklı yol ve cadde armatürleri, projektörler, ofis armatürleri, downlight ve spot armatürler, endüstriyel armatürler, wallwasher ve led bar ürün grupları ile fuarda yerini aldı.

Pelsan Aydınlatma üretim tesislerinde Türk işçi ve mühendislerinin emeği ile üretilen LED ışık kaynaklı yol ve cadde armatürlerinin en yenisi Rio, üç farklı boy ve güç seçeneği ile ziyaretçilerin beğenisine sunuldu ve tescilli tasarımı ile tam not aldı. Tedaş LED Yol Aydınlatma Armatürleri Teknik Şartnamesi’ ne uygun olarak üretilen Rio Yol ve Cadde Armatürleri, IK09 darbe dayanım sınıfında alüminyum enjeksiyon gövdesi ve IP66 koruma sınıfıyla özel bir üründür. 45-65W, 100-140W ve 200-240W güç opsiyonları mevcuttur. Etkin ısı tahliyesi, 42-60mm çaplarına uygun konsol girişi, kolay ayarlanabilen gövde açı ayarı, kapak açıldığında gücü kesen tasarımı ile öne çıkmaktadır. Kamaşma kontrollü optik tasarımı ile 121lm/W’ a ulaşan Rio Yol ve Cadde Armatürlerine, Auto-dim programlama seçeneği ile gece loşlaştırma ayarı yapılabilmektedir.

img_3735-mediumFuarın bir diğer dikkat çeken ürünü ise, LED ofis armatürleri grubunda yerli üretim rekoru kıran panel armatür Mioled. Mioled Panel Armatürler 30×30, 30×60, 60×60, 30x120cm olarak dört farklı boyutta, 20-40W aralığında güç opsiyonları ve >0.95 güç faktörü ile satışa sunulmaktadır. 4000K/6500K renk sıcaklıklarında üretilen armatürlerin, dali ve koridor fonksiyonu uygulaması, 1-10V dim uygulaması ve acil durum aydınlatma kiti uygulaması gibi opsiyonları bulunmaktadır.

Geniş ürün gamı ve projelendirme hizmeti ile aydınlatma ile ilgili tüm ihtiyaçlara tek adresten ulaşabilme imkanını tüketicisine sunan Pelsan Aydınlatma, yeni nesil LED ışık kaynaklı armatürleri ve bu armatürlerin arkasındaki tasarım – kalıplama – ölçümleme – esnek üretim yapısı ve projelendirme faaliyetleri ile en doğru çözümleri sunarak mekânlar için en uygun aydınlatmayı gerçek tasarruf oranlarını sağlayarak gerçekleştirmektedir.

img_3818-mediumPelsan Aydınlatma Yönetim Kurulu Üyeleri, yurtiçi satış temsilcileri, ihracat birimi, AR-GE birimi, proje ve pazarlama birimi ile birlikte geniş bir katılımla fuarda yerini alan Pelsan Aydınlatma, ziyaretçilerine ürünleriyle ilgili ayrıntılı bilgi paylaşımında bulundu. Bünyesinde yer alan akredite laboratuvarda yaptığı ölçüm sonuçlarını da tüketicileri ile paylaşarak ürünlerinin arkasında olduğunu ispatladı. 2016 yılında tamamlanan Dialux üyeliği ve Pelsan Plug-in dosyalarına erişim ve kullanımını ziyaretçileriyle paylaşan Pelsan Aydınlatma, sektörün ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin yanı sıra, akademisyenleri, öğrencileri, yurtiçi ve yurtdışından gelen pek çok müşterisini kapsayan geniş bir ziyaretçi kitlesini standında ağırladı.

Dünya Enerji Konseyi Enerji Sektörünü Harekete Geçmeye Çağırdı

$
0
0

silindi-mediumİstanbul’da düzenlenen 23. Dünya Enerji Kongresi öncesinde Dünya Enerji Konseyi, enerji sektörüne, “enerjiye yaklaşımını” yeniden ele alması için çağrıda bulundu.

“Yeni Ufukları Kucaklamak” temasıyla gelecek dönemlere işaret eden Dünya Enerji Konseyi, enerjiyle ilgili yedi önemli tespitte bulundu. Buna göre, kişi başına düşen enerji talebi 2030 yılından önce zirveye ulaşacak ve dünya ekonomileri dekarbonizasyon için yeterince çaba sarf etmedi.

Kongre öncesinde konuşan Dünya Enerji Konseyi Başkanı Marie-José Nadeau şöyle dedi: “Büyük enerji dönüşümünü durdurmak mümkün değil. Bu gelişmeye, inovatif teknolojiler ve yeni iş modelleriyle ayak uydurabilmek için büyük bir efor harcamak gerekiyor. Yanıt verebilme hızımız, kazananları ve kaybedenleri belirleyecek.”

Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei ise şunları kaydetti: “Global büyümenin yavaşlaması ve değişen demografi yeni koşulları şekillendiriyor. İtici güçler, dekarbonizyona yönelik giderek artan politik baskı, önü alınamaz dijital devrimin tetiklediği inovasyon ve dün imkansız gözüyle bakılan, bugünün ise gerçeği olan yükselen riskler. Vakit, pozitif ve kapsayıcı liderliğin vakti. Hem liderler hem toplum yeni gerçekleri kabullenip, enerji konusunu yeni bir yaklaşımla ele almalı, istikrarlı yatırım koşullarını korurken, inovasyonun peşinden koşmalı.”

YENİ UFUKLARI KUCAKLAMAK

Dünya, büyük bir dönüşüm yaşıyor. Büyük Dönüşüm’ün itici gücü ise, yeni teknolojilerin hızla ortaya çıkması, önü alınamayan dijital devrim, global çevre sorunları ile değişen büyüme ve demografi modelleri. Önümüzdeki yıllarda söz konusu bu enerji dönüşümü, enerjiyi üretme ve tüketme biçimlerimizi değiştirme potansiyeline sahip. Bu, hem ulus devletlerin hem şirketlerin işletme modellerini ve ekonomik temellerini etkileyecek; böylece sektörler ve bölgeler arasında yeni bir denge kurulacak, dönüşüm global ekonomiye yansıyacak.

Enerji dönüşümünün kazananları ve kaybedenleri önümüzdeki 10 yılda belirleneceğinden, enerji sektörüne dair ‘yeni gerçekler’i iyi anlamak gerekiyor.

son20161010165037_50-mediumENERJİNİN YENİ GERÇEKLERİ

1-     Zirve Petrol Üretiminden Zirve Talebe

Yeni gerçek: Zirve yapan petrol üretimine dair tartışmalar geçmişte kaldı. Gerçek şu ki, kişi başı enerji talebi 2030 yılına gelmeden zirve noktasına ulaşacak. Giderek büyüyen global orta sınıfın talep artışı, birincil enerji ikameleriyle desteklenen enerji yoğunluğunun azaltılmasının hızının gerisinde kalacak. Böylece tartışmaların odağı, zirve petrol üretiminden, gelecek 45 yıl içerisinde yüzde 20 ile sınırlı kalması beklenen talebin zirve yapmasına kayacak. Bu ise, büyüme hedeflerini tutturabilmeleri ve yatırım stratejileri açısından enerji şirketleri için önemli sonuçlar doğuracak.

1-     Karbon Bütçesinin Aşılması

Yeni gerçek: Ekonomileri dekarbonize etmek için yeterince çaba sarf etmedik. Dünya, küresel ısınmanın 2 derece ile sınırlı kalmasını öngören karbon bütçesini aşmamak için, global gayri safi yurtiçi hasıla bazındaki emisyonu yıllık yüzde 6 oranına çekmeli. Bu ise ciddi bir efor gerektiriyor. Zira enerji yoğunluğunun azaltılmasıyla ilgili en iyimser tahminler ışığında dahi, bu gidişatla 2045 ile 2050 yılları arasında karbon bütçesinde öngörülen sınır değerlere ulaşacağımız ve hatta bunları aşacağımız hesap ediliyor.

COP21’de belirlenen ulusal katkılar (NDC) ile hedeflenen seviyenin ancak üçte birine ulaşabiliyoruz. Global taşımacılığın düşük karbon çözümlerine hızlı bir şekilde geçmesi, iklim hedeflerinin tutturulması açısından en ciddi engeli oluşturabileceği gibi en büyük fırsatı da teşkil edebilir.

Mevcut pazar sinyalleri, enerji verimliliği, gelişmiş elektrik depolama sistemleri, temiz taşımacılık ile Karbon Yakalama, Kullanma ve Depolama’nın yaygınlaşması gibi kritik alanlarda ilerleme kaydetmek için tek başına yeterli değil. Dönüşümü hızlandıracak kapsayıcı çözümlerin hayata geçirilmesi ve tüketicileri en düşük karbon ve en az maliyetli alternatiflere yönlendirmek için net, hedef odaklı ve belirsizliğe mahal vermeyen politikalar ve kurumsal çerçevelere ihtiyaç var.

2-     Atıl Varlıklardan Atıl Kaynaklara

Yeni Gerçek: Enerji üretim biçimlerimizin değişmesi, mevcut enerji varlıklarının atıl bırakılması riskini beraberinde getiriyor. Bununla birlikte, başta kömür ve petrol olmak üzere birincil kaynaklar daha az kullanılacak. Fosil yakıtlar önemlerini korumaya devam etmekle birlikte, 2060 yılında enerji ihtiyacımızı, üçte biriyle yarısı arasında değişen bir oranda karşılayacak. Kömürün payının yüzde 5 civarında olacağı bekleniyor. Taşımacılıkta ihtiyaç duyulan petrolün payının yüzde 60 civarında olacağı hesaplanırken, genel olarak talebin azalacağı öngörülüyor. Doğalgazın altın çağıysa sürecek; 2060 itibarıyla çıktı büyümesi yüzde 25 ila yüzde 70 arasında değişecek.

Petrol sektörünün büyüme potansiyelinin gerilemesi ve 2060 itibarıyla kömürün önemini yitirmiş olacak olması nedeniyle gözler (genelde şirketlerin sahip olduğu) atıl varlıklardan (çoğunlukla devletlerin elindeki) petrol ve kömür gibi atıl kaynaklara çevrilecek. Bu ise ekonomik ve jeopolitik global dengeyi sarsabilir. Konu, geniş kapsamlı karbon ve iklim tartışmaları çerçevesinde ele alınmalı

3-     Değişen Sistem Rezilyansı

Yeni gerçek: Son 30 yılda olağanüstü hava olaylarında dört katı bir artış yaşandı. Enerji üretiminde su kullanımına ilişkin baskının ve siber tehditlerin giderek artması, enerji sektöründeki yeni gerçeklere işaret ediyor.

Sistem entegrasyonunun artmasıyla birlikte rezilyans sadece sistemleri güçlendirmek ve yaşanan bir aksaklığın ardından tek tek ögelerin işler duruma getirilmesinden ibaret değil. Birbirine bağlı sistemlerde, olağanüstü hava olayları veya siber saldırı nedeniyle aksaklık yaşandığında tüm sistem çökme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Geleneksel “sert rezilyans” uygulaması, basitçe sistemleri daha güçlü hale getirmekten ibaretken, yeni “yumuşak rezilyans” yaklaşımının ana unsurlarını kör başlangıç kabiliyeti, merkezi olmayan karar özerkliği ve lokal yetkilendirme oluşturuyor. Farklılaşan riskleri yönetebilmek için yeni araçlar ve yaklaşımlar şart.

4-     İnovasyona Giden Yol

Yeni Gerçek: Enerji sektöründe teknoloji devrimi zirve noktasına ulaşmak üzere. Parçalı enerji politikaları, teknolojik inovasyonların ortaya çıkış hızının ve tüketici beklentisinin değişmesinin etkisiyle enerji pazarları giderek daha karmaşık hale geliyor. Yeni gerçekler; kolaylaştırılmış giriş, sıfır marjinal maliyet arzının artması, yetkilerin dağıtılması ve yerel birimlerin yetkilendirilmesi, teknolojinin metalaşması ve dijitalleşmesi, daha esnek ve hızlı ödeme çözümleri, gittikçe daha aktif hale gelen yatırımcılar ve daha özgür müşterilere hizmet sunulması ekseninde şekilleniyor.

Güneş ve rüzgar enerjisi ile enerji kullanımının elektrifikasyonu hızlı yükselişlerini sürdürecek. Toplam nihai üretime bakıldığında, 2060 yılına gelindiğinde, yüzde 98’i karbonsuz teknolojilerle üretilmiş elektriğin kullanım yaygınlığının yüzde 30’a ulaşacak; yüzde 40’ı güneş ve rüzgar teknolojilerinden olmak üzere oran üçe katlanacak; güneş ve rüzgar enerjisini payı da 10 kat artacak. Mevcut pazar ve iş modellerinin bu yeni gerçeklere ayak uydurmaları mümkün değil; bunun için yepyeni yaklaşımlar, iş modelleri ve finans çözümleri gerek. Halihazırda elektrik üretimimiz yüzde 45 oranında, Karbon Yakalama, Kullanma ve Depolama’yla takviye edilen fosil yakıtlara bağlı.

Tüm potansiyeli kullanabilmek için daha çok odaklanmış araştırma, geliştirme ve tanıtıma ihtiyacımız var. Dekarbonizasyon konusunda ilerleme kaydedilmesiyle ilgili olarak koordineli çalışan inovasyon inisiyatiflerine önemli bir görev düşüyor.

5- Global Yönetimi Değiştirmek  

Yeni Gerçek:  Enerjinin ağırlık merkezi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinin dışına kaydı: Yarının enerji gündemini Çin, Hindistan ve Afrika belirliyor ve bu nedenle bu ülkeler global enerji yönetimindeki yerlerini almalılar. Dünyada daha kapsamlı bir global enerji yönetimi trendi hakim; üstelik beş yıl öncesine kıyasla artık çok daha fazla küresel yönetim aracı mevcut. Birleşmiş Milletler, enerjiyle ilgili bir sürdürülebilir kalkınma hedefi (SKH7) belirledi, Paris’teki COP zirvesinde anlaşmaya varıldı ve Uluslararası Enerji Ajansı gibi kurumlar, Çin dahil, enerjide kilit öneme sahip yeni oyuncularla temasa geçti. G20’nin gündeminde enerji güvenliği var ve Temiz Enerji Platformu’nda (Clean Energy Ministerial) G20 ülkelerinden başka ülkeler de yer alıyor.

Aynı zamanda hala üzerinde çalışılan gündem maddeleri var: Uluslararası tarifelerin düşürülmesi ve temiz enerjinin yaygınlaşması için yeşil ürünlerin ve hizmetlerin ticaretinde tarife dışı engellerin kaldırılması; karbon fiyatlandırma mekanizmalarının hayata geçirilmesi, kaynakların etkin paylaşımını sağlamak için bölgesel altyapı entegrasyonu ve pazarların uyumlu hale getirilmesi için adımların atılması gerekiyor.

Enerjide dönüşümü gerçekleştirmek istiyorsak, bu alana özellikle odaklanmamız gerek ve giderek ivme kazanan toplumsal aktivizme sempatik bir şekilde yanıt verebilme konusunda kendimizi geliştirmeliyiz.

6- Girişimcilik Herkesin Enerjiye Erişimini Sağlayacak

Yeni gerçek: İlerleme kaydedildi ama hala 1.1 milyar kişinin enerjiye erişimi yok. Birleşmiş Milletler’in yedinci sürdürülebilir kalkınma hedefinin odağına enerjiyi koyması, hem önemli sonuçları olacak fırsatlara hem de mevcut en iyi teknoloji çözümlerine dikkat çekti. Kırsal kesimler için şebekeden bağımsız enerji çözümleri geliştiren inovatif ve ezber bozan iş modellerinin son dönemdeki yükselişi, Sahraaltı Afrika ve Güney Asya gibi, ihtiyacın en çok olduğu bölgeler için önemli bir fırsat sunuyor. Söz konusu çözümlerin hayata geçirilmesi, yarının pazarlarına giriş noktalarını belirleyecek ve eşitsizliğin artmasını önlemeye yardımcı olacak.

Güçlü ticaret ve iklim politikaları, geçmişteki hataların tekrarlanmamasını sağlayacak teknoloji transferi açısından önem arz ediyor. Riskleri azaltmak, girişimci yaklaşımları desteklemek ve büyük yatırımcılara ulaşmak için acilen sağlam politikaların ve kurumsal çerçevelerin üretilmesi gerekiyor.

 Şimdi Harekete Geçme Vakti

Büyük Dönüşüm’ü durdurmak mümkün değil. Global olarak dönüşüme ayak uydurulması ve sürecin, üçlü enerji açmazı gözetilerek dikkatlice yönetilmesi gerek. Dönüşümün başarıya ulaşması, dünya çapında politik ve ekonomik alanda iş birliği yapılmasına bağlı. Liderler ve toplum, enerjiyle ilgili yeni gerçeklere sahip çıkmalı; istikrarlı yatırım koşullarını korurken inovasyonun peşinden koşmalı.

Ülkeler enerji güvenliğini artırmaya, enerjide eşitliği yaymaya ve karbon emisyonlarını düşürmeye çalışırken, üçlü enerji açmazının üç ögesiyle ilgili ciddi baskılar söz konusu olacak. Öncelik verilen konularda tek taraflı bir yaklaşım sergilemek, gerilimi körüklerken, geniş tabanlı siyasi desteğe ve yatırımları teşvik edecek istikrara zarar verir.

Üçlü enerji açmazının, yani sürdürülebilirlik, güvenlik ve enerjiye erişim arasındaki dengenin korunabilmesi için yeni yaklaşımlara ihtiyaç var. Ancak pozitif bir yönetim anlayışı ile Büyük Dönüşüm’ü başarıya ulaştırabilir, yavaş büyümenin önüne geçebiliriz. İçe dönük senaryolar, enerji sektöründe durgunluğa davetiye çıkarır.

Hükümetler, iş adamları, yatırımcılar ve toplum, herkes, yerinde kararlar alarak, entegre, etkili ve verimli altyapıları gözeterek, enerji meselesini yeniden düşünmeli, açmazların önüne geçmek için yeni yollar aramalı. İnovatif kent planlaması çözümleri, uygun rezilyans tepkileri, ayrıca güçlü politikalar ve ticaret mevzuatları oluşturulmalı. Çözümleri sadece enerji sektörü üretmeyecek, ama önünde daha geniş kapsamlı endüstri devrimine liderlik etmek gibi tarihsel bir fırsat uzanıyor.

Yeni gerçeklere uyum sağlamak büyük bir çaba gerektiriyor ve vereceğimiz tepki, kazananları ve kaybedenleri belirleyecek.


Temiz Enerji Sempozyumu İTÜ’de Gerçekleşti

$
0
0

58148553c03c0e11fca2f3ba-mediumTürkiye’nin tek tematik teknoparkına sahip İstanbul Teknik Üniversitesi yenilenebilir enerji hafızasını oluşturuyor. İTÜ ve Su Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği 10. Uluslararası Temiz Enerji Sempozyumu’nda konuşan İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca “Günümüzde enerjiyi kontrol eden dünyaya hükmediyor. Türkiye’nin de enerji alanında dışa bağımlılıktan kurtulması gerekiyor. İTÜ’de ürettiğimiz know-how ile Türkiye’nin önünü açıyoruz.” dedi.Uluslararası Temiz Enerji Sempozyumu (UTES 2016), İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Açılışta konuşan İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, yenilenebilir enerji konusunda Türkiye’de tek tematik teknoparkın İTÜ’de olduğunu ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji hafızasının İTÜ’de oluştuğunu söyledi.

Türkiye’nin Tek Tematik Teknoparkı

İTÜ Rektörü Prof. Dr Mehmet Karaca ”Teknoparkımıza yoğun talep vardı, sadece 22 firmaya yer verebildik. Teknopark, nükleer teknoloji alanında çalışan firmalardan, güneş enerjisi alanında çalışan firmalara kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor. Enerji enstitümüz ile bu firmalar tamamen AR-GE yapıyor. Örneğin enerji ile ilgili 3 bin dolarlık bir kumandayı 50 dolara imal etmeyi başardık. Devlet destekli bir projeydi, ciddi anlamda bir “know-how” oluştu” dedi.

“Havacılık” ve “Yenilenebilir Enerji”de İTÜ lokomotif rol üstlendi

Prof Dr. Karaca İTÜ olarak 4 yıl önce dört tematik alanda ülkeye katkıda bulunma kararı aldıklarını ifade etti. “Enerji, malzeme, çevre – çevre teknolojileri ve havacılık” olarak belirlenen bu dört konuda havacılık alanında ciddi bir “know-how” oluştuğunu ve bu konudaki yatırımların geri dönüşünü ciddi biçimde aldıklarını ifade etti. Diğer iddialı oldukları konunun yenilenebilir enerji olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karaca “Bu alanda ilk tematik teknoparkı kurarak önemli bir adım attık. Yakın zamanda bunun da karşılığını göreceğimize inanıyorum. İTÜ olarak Türkiye’de bilim üreten ilk 5 üniversite arasındayız. Bunu sürdürmek için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

“Enerjiyi kontrol eden dünyaya hükmediyor”

Konuşmasında enerjiyi kontrol edenlerin dünyaya hükmettiğine vurgu yapan Prof. Dr. Karaca “Enerji ve su son dönemde en çok üzerinde durulan konular ve savaşların nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Hatta bugün Ortadoğu’nun şekillenmesinde en etkin iki konu su ve enerji. Bugün dünyada problemli olan bölgelere bakın, sorunların arka planında enerji var. Enerjiyi kontrol eden dünyaya hükmediyor.” dedi.

utes-2016da-akademi-gucunu-temiz-enerji-icin-gosterdi-1024x682“Türkiye enerji konusunda her türlü teknolojiye sahip olmalı”

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Karaca “Teknoparkımızda 22 firma fosil yakıtlardan, yenilenebilir enerjiye kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor. Ürettiğimiz ‘know how’ı kullanarak ciddi yatırımlar yapan firmalarımız var. Elbette yenilenebilir enerjinin bir maliyeti var. Türkiye enerji konusunda her türlü teknolojiye sahip olmalı. Rekabet ettiğimiz ülkeler enerji yatırımları konusunda büyük ivme kazandı ve dünyaya teknoloji satıyorlar. Türkiye’nin de enerji alanında dışa bağımlılıktan kurtulması gerekiyor. Türkiye’de yüzde 5’in altında yenilenebilir enerji üretimi var. İTÜ’de ürettiğimiz know-how ile Türkiye’nin önünü açıyoruz. Bu alanda istihdamı artırmamız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

“Yenilenebilir enerjinin mutfağı üniversitelerdir”

Uluslararası Temiz Enerji Sempozyumu, Sempozyum Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Duran Şahin, yenilenebilir enerji konusunun mutfağının akademik çalışmalar olduğunu vurguladığı konuşmasında, etkinlik için imkânlarını seferber eden İTÜ’ye teşekkür etti.

Prof. Dr. Şahin “Yenilenebilir enerji konusunda bugün 26 bin megavat (MW) kurulu güç var. 5200 megavat rüzgardan enerji üretiliyor. Dünya yenilenebilir enerji alanında çığır açtı. Darısı biokütle, güneş, dalga ve yer ısısı gibi alanlara. Henüz bu alanlarda yeterli yatırım yapılmadı” dedi.

“Konvansiyel enerji de yenilenebilir enerji de tek başına olmaz.”

Konya Karapınar’da 1000 megavatlık yeni bir ihale gerçekleşeceği bilgisini paylaşan Şahin “Türkiye açısından bir çığır açacak. Gelişmeler heyecan verici. Yenilenebilir enerjinin Türkiye’nin enerji sorununa çare olacağını düşünmek de doğru yaklaşım olmaz. Fosil enerji kaynaklarını da sağlıklı kullanmak zorundayız. Konvansiyel enerjiyi destekleyenler, yenilenebilir enerjiyi yetersiz bulurken, yenilenebilir enerjiyi destekleyenler konvansiyeli kirli olarak nitelendiriyor. Biri olmadan diğeri olmaz. Enerji teknolojileri konusunda yüzde 100 dışa bağlıyız. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor ve bunun çözüm yeri de işin mutfağı üniversitelerdir” dedi

Schneider Electric, “Life Is On İnovasyon Zirvesi”nde Her Seviyede İnovasyon platformunu tanıttı

$
0
0

1478763651_sch_singapurinovasyon_bbgorsel2-mediumAsya Pasifik genelinde 12 ülkeden 300’den fazla temsilci, güç ve otomasyonun yeni bir gerçeklik için yeniden tanımlanmasını içeren bilgileri ve bakış açılarını paylaşmak için bir araya geldi. Zirve kapsamında yer alan Innovation Hub’da ise binalar, fabrikalar, tesisler, veri merkezleri ve evler için Nesnelerin İnterneti ile birlikte ortaya çıkan birbirlerine bağlı deneyimler görücüye çıkartıldı.

Enerji yönetimi ve otomasyonda global uzman olan Schneider Electric, Life is On İnovasyon Zirvesini Singapur’da gerçekleştirdi. Tüm gün süren zirve, Asya Pasifik bölgesi genelinde 12 ülkeden hükümetler, iş dünyası ve akademik dünyadan 300’den fazla katılımcıya, bölgenin enerji ve otomasyon durumunu şekillendiren en güncel trendleri, teknolojileri ve yenilikleri tartışmak üzere ev sahipliği yaptı.

1478763650_sch_singapurinovasyon_bbgorsel1-mediumSchneider Electric’in 31 Mart – 2 Nisan tarihlerinde gerçekleştirdiği Paris İnovasyon Zirvesinin bir uzantısı olan Singapur İnovasyon Zirvesi’nde, Her Seviyede Inovasyon platformunu da tanıttı. Schneider Electric, Her Seviyede Inovasyon platformunda, bağlı ürünler, eşik kontrolü ve uygulamalar, analitikler ve hizmetler sayesinde şehirleri yeniden şekillendirmek, endüstrileri dönüştürmek ve hayatları zenginleştirmek için Nesnelerin Interneti kavramının gücü ve vaadinden faydalanıyor.

Heyecan Verici Bir Bölge İçin Bağlantılı Teknolojiler

Schneider Electric Doğu Asya ve Japonya Bölge Başkanı Tommy Leong, Life is On Inovasyon Zirvesinde yaptığı konuşmada Asya Pasifikin, Schneider Electric için heyecan verici bir bölge olmaya devam ettiğini belirtirken, “Yapmak istediğimiz, bölgenin enerjisini ve süreçlerini müşterilerimiz için güvenli, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde yönetebilmesine yardımcı olacak bağlı teknolojiler ve çözümler geliştirmek ve sunmaktır. Bu Zirve Schneider Electric’in müşterileri ile daha yakın temasta olmasını sağlamak ve onları önümüzdeki inovasyon eğrisinde bir adım önde kalmalarını sağlayacak şekilde güçlendirmek için iyi bir platform sunuyor.” şeklinde konuştu

Singapur İnovasyon Zirvesi’ne katılan Schneider Electric CEO’su ve Başkanı Jean-Pascal Tricoire ise yaptığı açılış konuşmasında Schneider Electric’in, elektriğin daha fazla kullanıldığı, daha fazla karbondan arındırılmış, merkezi olmayan ve dijitalleştirilmiş yeni bir enerji dünyası için gücü ve otomasyonu yeniden tanımlamasının yanı sıra Life Is On stratejisinin her yerde, herkes için ve her zaman var olmasını sağlayan “Her Seviyede İnovasyon” vaadini açıkladı.

1478763647_sch_singapurinovasyon_bbgorsel5-mediumLux Research Asya Pasifik Bölgesi Genel Müdürü Cort Isernhagen ise zirve kapsamında yaptığı konuşmasında “Operasyonel Teknoloji, önemli itici güçlerinden biri olan Nesnelerin İnterneti’nin de etkisiyle büyük bir devrimden geçiyor. Schneider Electric gibi teknoloji sağlayıcıları tarafından sunulan yenilikler, IT ve OT’nin kesiştiği noktada en çok ihtiyaç duyulan dönüşümü hızlandırıyor. Sonuç olarak, son kullanıcıların, enerji ve otomasyonun yeni dünyalarının doğrudan bir sonucu olarak, büyük ölçekte operasyonel verimlilik elde edeceklerine inanıyoruz.” dedi.

Zirvede ayrıca, Daha Serin Bir Gezegen İçin Verimli Binalar, 3D+E Olan Yeni Enerji Dünyası, Sezgisel Sektörler, Veri Merkezi: Bulutta ve Edge’de ve Yeniden Tanımlanan Güç Dağıtımı dahil olmak üzere inovasyonun ve en son teknolojilerin kullanımının önemli olduğu birçok tema üzerinde duruldu.

Zirve konuşmacıları arasında yer alan GTECHS Vietnam Direktörü Nguyen Manh Tung ise yaptığı konuşmasında “Nesnelerin Interneti kavramı Vietnam’ı akıllı bir ulus haline dönüştürebilir. Öncelikli alanlar arasında akıllı şebekeler ve ulaşım yer alıyor. Schneider Electric tarafından Life Is On İnovasyon Zirvesinde gösterilen cihazları ve sensörleri Vietnam’a getirmek ve yerel uygulamalarda kullanmak istiyoruz. Özellikle bulut sistemleri…” dedi.

Zirvede gerçekleştirilen oturumların aralarında temsilciler, Innovation Hub’da binalar, fabrikalar, tesisler, veri merkezleri ve evler için Schneider Electric’in en son yenilikleri ve çözümlerini ilk elden deneyimleme fırsatı buldu. Nesnelerin İnterneti ile mümkün kılınan bu yenilikler ve çözümler, IT ve OT alanlarının birbirine yaklaştıkları sistemlere bağlanabilirlik, mobilite ve analitik özellikler getirdi ve müşterilerin daha fazla verimlilik, güvenilirlik, sürdürülebilirlik ve güvenlik elde etmeleri sağlandı.

 

Light It Up KSS Programı ile güneş lambası

Etkinlikte, Schneider Electric, aynı zamanda Asya Pasifik bölgesi genelindeki kırsal topluluklara elektrik erişimi sağlama amacı taşıyan “Light It Up” programını da tanıttı. Schneider Electric çalışanları, 2016 yılında Eylül-Kasım ayları arasında bölgedeki 12 ülkede bulunan kırsal topluluklara 1.800’den fazla Mobiya güneş lambası dağıtacak.

Sektör Devleri Yine Uluslararası Asansör İstanbul’da

$
0
0

index_en_02Alanında dünyanın en büyük üç fuar organizasyonundan birisi olan Uluslararası Asansör İstanbul’un 23-26 Mart tarihlerindeki 15. buluşmasına aralarında sektör devlerinin de yer aldığı 30 ayrı ülkeden 450 firma katılıyor. İFO Fuarcılık tarafından AYSAD’ın (Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği) desteği ile Tüyap Beylikdüzü’nde toplam 50 bin metrekare kapalı alanda düzenlenecek olan organizasyon, asansöre dair tüm yeniliklere ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Asansör ve yürüyen merdiven sektörlerinde dünyanın ilk üç fuarı arasında yer alan Uluslararası Asansör İstanbul’un 15. buluşmasına katılımlar tüm hızıyla devam ediyor. İlk fuardan bu yana Asansör İstanbul’a aralıksız olarak katılan Wittur, 23-26 Mart 2017 tarihlerinde düzenlenecek organizasyonda da yerini alıyor. Bu fuarın Türkiye, Orta Doğu ve Asya Bölgesinde piyasadaki pozisyonunu geliştirmek ve korumak için eşsiz bir fırsat olduğunu ifade eden Wittur, geçmişten beri Asansör İstanbul’daki standlarında sürekli yoğunluk yaşadıklarını ve ziyaretçi kalitesi ile uluslararası ziyaretçilerin artışından oldukça memnun olduklarını vurguluyor. Gerek Türkiye’deki asansör danışmanları ve profesyonelleri nezdinde gerekse uluslararası düzeyde Asansör İstanbul’un başarısının altını çizen Wittur tüm yeniliklerini fuar süresince sektörle buluşturacak.

Uluslararası Asansör İstanbul 2017’yi 30 bin profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor!

 

Asansör Aksamı Üreticileri ve Tedarikçileri ile Asansör Taahhüt Firmalarının yanı sıra danışmanlık firmaları, onaylanmış kuruluşlar, eğitim kurumları, montaj ve güvenlik ekipman firmalarının da katılımcı olarak yer aldığı Uluslararası Asansör İstanbul 2017’ye aralarında inşaat ve yapı sektörünün temsilcileri, apartman yöneticileri, bina sahipleri, asansör kullanıcıları, proje, mimarlık, mühendislik ve danışmanlık firmaları ile Balkanlar, BDT Ülkeleri, Ortadoğu, Orta-Batı Avrupa ve Kuzey Afrika’dan sektör profesyonellerinin de olduğu yurt içi ve yurt dışından 30 bin ziyaretçinin gelmesi bekleniyor.

1992 yılından bu tarafa Uluslararası Asansör Sektörünü iki yılda bir İstanbul’da buluşturan organizasyona katılım ve online davetiye konusunda detaylı bilgi almak isteyenler, www.asansoristanbul.com adresini ziyaret edebilirler.

SBE16 İstanbul Konferansı’na Schneider Electric Damgası

$
0
0

1476885186_sch_gordon_falconer_1-mediumYapı malzemesi üreticilerini, bilim insanlarını, uygulayıcıları, mimarları, mühendisleri, müteahhitleri, akademisyenleri, sanayicileri, devlet kurumlarını ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren Sürdürülebilir Yapılı Çevre Konferanslar Serisi (The Sustainable Built Environment Conference Series) 13 – 15 Ekim 2016 tarihleri arasında ilk kez Türkiye’de hayata geçirildi.

Schneider Electric’in de üyeleri arasında bulunduğu Türkiye İMSAD’ın organizasyonuyla gerçekleşen konferansın ana teması bu yıl “Akıllı Metropoller – Sürdürülebilir ve Akıllı Binalar ile Akıllı Şehirler için Entegre Çözümler” (Smart Metropols – Integrated Solutions for Sustainable and Smart Buildings & Cities) oldu.

Akıllı şehirler konusunda önemli çalışmalara ve deneyime sahip olan Schneider Electric, Akıllı Şehirler Global Direktörü Gordon Falconer ile konferansın ilk gününe damga vurdu. “Akıllı Şehirler Yaklaşımı Yaklaşımlar” başlıklı konuşmasında Schneider Electric tarafından geliştirilen Masdar Akıllı Şehri başta olmak üzere Schneider Electric’in akıllı şehirler ve enerji yönetimi konulardaki tecrübelerini aktaran Falconer, konferansın ilk gününde ana konuşmacı olarak katılımcıların yoğun ilgisi ile karşılaştı. Falconer, Akıllı Şehir geliştirmenin yeni ve karmaşık olduğunu belirtti. Rollerin henüz netleşmediğini vurgulayan Falconer, hem devletlerin, hem de özel sektörün “akıllı şehir” konusunda yavaş geliştiğini eklediBütünsel bir vizyon, akıllı şehirlerin gelecekteki tasarımı ve altyapı geliştiricilerin artması için politikalar oluşturulması gerektiğini söyleyen Gordon Falconer, projelerin iyi planlanması ve özel sektör ile entegre bir yaklaşımın benimsenmesinin önemli olduğunu altını çizdi.

SBE16 İstanbul Konferansı’nda Şehir/Bina – Bilgi ve İletişim Teknolojileri (Urban-Bulding – ICT) başlıklı oturuma konuşmacı olarak katılan Schneider Electric Ecoexpert Kanal Direktörü Ümit Deveci, “Nasıl Akıllı ve Yeşil Bina Olunur?” başlıklı sunumunda dünyadan örneklerle trendleri ve atılması gereken adımları anlattı.  2012’de yayınlanan Enerji Stratejisi Dokümanında belirtildiği üzere Türkiye’nin 2023 yılında enerji tüketiminin GSMH başına yüzde 20 azaltılması hedefini hatırlatan Deveci, devletin konuya sahip çıkmasının başarı için önemli olduğunun ve özel sektörün bu dönüşümde öncü rolü alabilmesi için devlet tarafından cesaretlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

1476885183_sch_taylan_demir-mediumSchneider Electric Enerji Verimliliği Danışmanı Enes Akgün’ün de konferans kapsamında yaptığı konuşmada: “Enerji Verimliliği çalışmalarına “Geleneksel Yaklaşım” ile “Enerji Yönetimi” uygulamalarının arasındaki farkları açıklamak önemli. Tesislerin enerji verimliliği çalışmalarında geleneksel yaklaşımları benimsemek yerine sistematik bir yaklaşımla enerji yönetimi yapmaları durumunda elde edebilecekleri faydaları belirtmek gerekiyor.

Enerji yönetimi, bakış açısı geleneksel yaklaşıma göre çok daha kapsayıcı, çok daha geniş bir perspektiften olan tesis geneli bir kültür değişimidir. Bu nedenle Schneider Electric olarak biz, firmaların enerji verimliliğine geleneksel olarak yaklaşmasından ziyade şirket içi kültürü değiştirmeleri gerektiğine inanıyoruz. Bu şekilde olduğunda hem elde edilebilecek verimlilikler % 10’a varan oranlarda artıyor hem de çok daha kalıcı, yani sürdürülebilir oluyor.” dedi.

Teksan Jeneratör ailesi Emeğe Saygı Ödül Töreni’nde biraraya geldi

$
0
0

1478271187_zdemir_ata___teksan_jenerator_yonetim_kurulu_baskani-mediumTeksan Jeneratör Şirketler Grubu, bünyesinde 5, 10, 15 ve 20’inci yılını geride bırakan personeli için düzenlediği “Emeğe Saygı Ödül Töreni” ile çalışanlarına bir kez daha teşekkür etti. Bu yıl üçüncü kez düzenlenen ödül töreninin özel konuğu ise Sunay Akın oldu. Cumhuriyet, bilgi ve insan odaklı bir konuşma yapan Sunay Akın ödül törenine katılanlara duygulu anlar yaşattı.

Teksan Jeneratör Yönetim Kurulu ve çalışanların katılımı ile gerçekleşen ödül töreninde 5, 10, 15 ve 20 yılını geride bırakan çalışanlara plaketleri takdim edildi. Sancaktepe Belediyesi Samandıra Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende şirket bünyesinde 167 çalışan plaketlerini ve ödüllerini aldı.

Ödül töreninde Teksan Jeneratör Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata, Genel Müdür Yunus Teksan ve Pazarlama İletişimi Müdürü Deniz Sağlam birer konuşma yaptı. Araştırmacı, yazar ve şair Sunay Akın’ın konuk olarak katıldığı ödül töreninde Cumhuriyet, bilgi ve insan kavramlarının altını çizdiği konuşması katılanlara duygulu anlar yaşattı.

Teksan Jeneratör Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ata ödül töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Her zaman önce insan diyoruz, çalışanlarımızın güvenliği ve mutluluğu bizim için ilk sırada geliyor. Şirketimizin başarısında ve bugün geldiği noktada çalışanlarımızın çok büyük bir payı var. Artık bir aile olduğumuz mesai arkadaşlarıma şirketimize yaptıkları tüm katkılarından dolayı çok teşekkür ediyor, ödül alan ekip arkadaşlarımızı kutluyorum.”

EIF ENERJİYE YÖN VERDİ

$
0
0

13-mediumBüyüyen Türkiye hamlesinde büyük önem taşıyan enerji, yapılan son çalışmalarla birlikte dışa bağımlılıktan kurtuluyor. Enerjinin özel sektöre açılmasının ardından nükleer enerji yatırımları ile Türkiye enerji alanında kendi kendine yetebilen ülke konumuna geliyor. Bu gelişmeleri desteklemek için çalışan Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı (EIF) 9. yılında da Türkiye’nin gelişen enerjisine yön verdi. Ankara’da dünyanın önde gelen enerji sektörü karar alıcılarını, uzmanlarını, özel sektör temsilcilerini bir araya getiren EIF’de bu yıl 165 yerli ve yabancı firma stant açtı, Türkiye ve yurtdışından 7700 profesyonel ziyaretçi, CEO, STK temsilcileri, kurum ve kuruluş enerjinin geleceğini konuştu.

9. yılında da Ankara’da Türkiye’nin enerji atılımına destek olan EIF yoğun katılım ve başarılı iş birliği görüşmelerinin ardından kapılarını 2017 Kasımında tekrar açmak üzere kapattı. Dünya’da ve Türkiye’de enerjinin geleceği, yenilenebilir enerji türlerinin önemi ve kullanımı, petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarının durumu başta olmak üzere önemli birçok konu hakkında konuşmaların yapıldığı fuara yoğun ilgi ve katılım vardı. Katılımcıların yüzde 51’in yatırımcı firma olduğu ve yüzde 58’inin CEO ve Genel Müdür olduğu EIF’de toplamda 34 oturum ve 12 workshop gerçekleşti.

Global Enerji Derneği Başkanı Çiğdem Dilek EIF sonrası yaptığı açıklamada: “ EIF her sene olduğu gibi bu sene de Türkiye’nin enerjisine yön verdi. Türkiye’de enerji üretmenin öneminin her geçtiğimiz gün daha da anlaşıldığı bu ortamda böyle bir fuarla yeni çalışmalara ortam sağlamak her şeyin ötesinde bu ülkenin ferdi olarak bizi çok mutlu ediyor” dedi.

DIŞA BAĞIMLILIĞI BİTİRECEK ENERJİ ÜRETMEMİZ LAZIM

Enerji için ülkede bulunan tüm kaynakların en verimli şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Dilek: “ Biz EIF’de tüm enerji konularını ele almaya çalıştık. Çünkü ülkemizin dışa bağımlılığını bitirecek şekilde enerji üretmesi gerekiyor. Bu nedenle fuarda gerçekleşen 34 oturumda 172 konuşmacı ve 7700 katılımcı ile nükleerden petrole, güneş enerjisinden jeotermal enerjiye kadar tüm enerji türleri hakkında konuşuldu yeni iş birlikleri ve çalışmalar geliştirildi” diye konuştu.

12-mediumHEDEF GÜNEŞ ENERJİSİNDE TÜRKİYE’Yİ İLK SIRAYA TAŞIMAK

Birçok yeni oluşuma ev sahipliği yapan EIF’te Güneş enerjisi sektörünün gelişimine önderlik etmek amacıyla sektörün liderleri tarafından GÜYAD (Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği) kuruldu. Kuruluş açıklaması ve imza törenini EIF’te gerçekleştiren derneğin öncelikli amacı sektördeki sorunları çözmek ve yatırımları arttırmak. Doğru adımlar sonucu Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründe dünyada ilk sıralarda yer alabileceğini söyleyen GÜYAD üyeleri; “Sektörün gelişmesi amacıyla paydaşlarının tamamına fayda sağlamak için uzlaşılmış önerilere kılavuzluk yaparak yatırımcılara destek olmak adına adım attık” açıklamalarında bulundular.

EIF’in gelenekselleşen yarışması “Energy Challenge”ın da gerçekleştiği fuarda birinci bu sene de ODTÜ oldu. Keyifli anların yaşandığı yarışmaya ODTÜ, İTÜ, Erciyes, Batman ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi katıldı. Yarışmanın sponsoru olan OMV Petrol Ofisi AŞ’de gerçekleşecek oryantasyon programına katılım hakkına sahip olan öğrenciler ayrıca sektörün liderleri ile iş birliği yapma, sektörü tanıma ve kariyer planlamalarını geliştirme imkânını elde ettiler.

EBRD, Türkiye’deki en başarılı küçük ölçekli sürdürülebilir enerji projelerini ödüllendirdi

$
0
0

turseff_odultoreni_1Sekiz firma enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında yaptığı çalışmalarla ödüle layık görüldü.

Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı’nı 2010 yılında başlattı.

İstanbul’da bugün gerçekleşen törende Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve ortakları, Türkiye’de enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TurSEFF) altında 2013 – 2016 yılları arasında finanse edilen en başarılı projeleri ödüllendirdi.

2010 yılında başlatıldığından bu yana, EBRD tarafından yönetilen bu Program, esas olarak KOBİ’lerin enerji verimliliğin iyileştirmek üzere finans sağlamayı amaçlamıştır.  . Bu aşamada Programın üçüncü fazı olan TurSEFF III’ün lansmanı da bugünkü törende gerçekleştirilmektedir. TurSEFF III kapsamında, önceki fazlara ilaveten, bankalar ile birlikte finansal kiralama (leasing) kuruluşları ile de ortaklıklar kurmak ve belediye projelerine finans sağlamak hedeflenmektedir.

Bugüne kadar katılımcı olan altı yerel bankaya küçük ölçekli sürdürülebilir enerji projeleri için 600 milyon Euro’dan fazla kredi tesis edilmiştir. Bu fon yapısı içerisinde Avrupa Yatırım Bankası ve Japon Uluslararası İşbirliği Bankasının fonları da mevcuttur.

860’dan fazla proje finanse edilmiş ve bu projeler ile toplam 800.000 aracın karbon salımına karşılık gelen yıllık 2 milyon ton karbondioksit eşdeğeri  azaltım gerçekleşmesi beklenmektedir. Elde edilen toplam enerji tasarruf miktarı Türkiye’de 3 milyon kişinin tükettiği elektriğe tekabül etmektedir

Yenilenebilir enerji projeleri ile güç ve ısının bir arada kullanıldığı projeler de dâhil olmak üzere TurSEFF ‘in finanse ettiği kurulu güç kapasitesi yaklaşık 400 MW’dır. Bu pastadan en büyük payı yaklaşık yüzde 50’ye karşılık gelen 200 MW ile güneş enerjisi yatırımları almaktadır

MWH Global Türkiye Genel Müdürü Murat Sarıoğlu, “Enerji verimliliği finansmanını daha da genişletmek için “Vakıfbank Ticari Binalarda Enerji Verimliliği Kredisi”, “Vakıfbank Elektrik Motorları İyileştirme Kredisi”, “Türkiye İş Bankası Lisanssız Elektrik Üretim Kredisi” ve “Yapı Kredi Yeşil Kredi Sistemi Geliştirme” olmak üzere dört adet yeşil finansal ürün geliştirip, bunları piyasaya sürmek üzere TurSEFF katılımcı bankalarını destekledik. Farkındalığı arttırmak suretiyle, pazarın büyümesini teşvik ederek kendilerinden sürdürülebilir enerji finansmanını daha ileri seviyelere götürmeleri beklenmektedir.” demiştir.

turseff_odultoreni_2Avrupa Birliği, bu programa, katılım öncesi mali yardım aracı üzerinden, Türkiye Maliye Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yakın işbirliğiyle teknik yardım ve danışmanlık hizmetleri kapsamında fon sağlayarak destek vermektedir. Bu fon ile EBRD; katılımcı bankalara, yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği projelerine finansman arayan özel sektör kuruluşlarına ve belediyelere proje bazında teknik danışmanlık hizmeti sağlayabilmektedir.

.

Bankalar için ödüller:

Denizbank “İklim Değişikliği Önlemede En Başarılı Banka” ödülüne hak kazanmıştır. Denizbank’ın sürdürülebilir enerji yatırımlarındaki becerisi, bankayı TurSEFF kapsamında sera gazı emisyonlarının azaltılmasında en çok başarı gösteren banka haline getirmiştir. Önlenen karbondioksit eşleniği, 240,000 aracın yıllık karbon salımına eşdeğerdir.

Türkiye İş Bankası “Güneş Enerjisi Santrali Finansmanında En Başarılı Banka” ödülüne hak kazanmıştır. Güneş enerjisi sektöründe, TurSEFF kapsamında, 90 MW fonlayan İş Bankası, bu tür yatırımlarda öncü konumundadır.

Vakıfbank “Enerji Verimliliği Finansmanında En Başarılı Banka” ödülüne hak kazanmıştır. Vakıfbank TurSEFF kapsamında 160 enerji verimliliği projesi finanse ederek, bu alanda en başarılı banka olmuştur.

Yapı Kredi “Proje Üretiminde En Başarılı Banka” ödülüne hak kazanmıştır. TurSEFF’e ilk olarak programın II. fazında katılan Yapı Kredi, programa ve onun hedeflerine olan özverisi sayesinde 740’tan fazla proje üretmiştir.

Yatırımcılar için ödüller:

Doğu Star “İklim Değişikliği Önlemede En İyi Proje” ödülünü kazanmıştır. Denizbank tarafından finanse edilen ve 35,000 aracın yıllık karbon emisyonuna eşit sera gazı salımını engelleyecek olan bu proje, Malatya Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle 2.4 MW kurulu gücünde bir çöp gazı santralinin kurulması ve işletilmesini kapsamaktadır. Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Belediye Başkanı Sn. Ahmet Çakır da, projeye olan katkılarından dolayı bu ödüle ortak olmuşlardır.

Esko Enerji “En Yenilikçi İş Modeli” ödülünü kazanmıştır. Denizbank tarafından finanse edilen bu proje kapsamında, İstanbul’da bir hastane ile yatırımın teknik ve finansal risklerini üstlenen Esko Enerji arasında 10 yıl süreli bir sözleşme imzalanmıştır. Bu model sayesinde, hastanenin enerji faturaları kısa bir süre içerisinde azaltılıp, aynı zamanda güç kaynağının da yüksek kalitede kalması ve arzın güvenli hale getirilmesi sağlanmıştır. Esko Enerji yatırımı, TurSEFF kapsamında finanse edilen ilk ESCO (Enerji Hizmetleri Şirketi) projesidir.

YBT Enerji “Güneş Enerjisi Santrali Projesi Geliştirmede En İyi Uygulama” ödülünü kazanmıştır. Türkiye İş Bankası tarafından finanse edilen bu proje, Antalya ilinde yüksek kalite standartları gözetilerek kurulan ve işletilen 2 MW kurulu gücünde bir fotovoltaik güneş enerjisi santralini kapsamaktadır.

Elfa Enerji “En Yüksek Çevre Standartlarını Uygulayan Proje” ödülünü kazanmıştır. Elfa Enerji, rüzgâr enerjisindeki uzmanlığını en katı çevresel ve sosyal standartları göz önünde bulundurarak kurduğu enerji santraliyle kanıtlamıştır. Türkiye İş Bankası tarafından finanse edilen bu proje, bir “Gönüllü Karbon Piyasası” standardı olan “Gold Standard” tescili almaya hak kazanmıştır.

Oğullar Asfalt “Finansal Performansı En İyi Enerji Verimliliği Projesi” ödülünü kazanmıştır. Oğullar Asfalt, zorlu piyasa koşullarına rağmen, enerji giderlerini düşürüp, rekabet gücünü artırarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Vakıfbank tarafından finanse edilen bu proje kapsamında, Oğullar Asfalt’ın Antalya’daki mevcut asfalt üretim hattı, fuel-oil yerine LNG kullanan yeni bir sistem ile değiştirilmiştir. Bu sayede üretim kapasitesi artırılmış ve enerjinin daha verimli kullanılması sağlanmıştır.

İlayda Hotel “Teknoloji Seçim Aracını En İyi Kullanan Proje” ödülünü kazanmıştır. Teknoloji Seçim Aracı €250,000’nun altındaki yatırımların kredilendirme süreçlerini hızlandırmak amacıyla geliştirilmiştir. İlayda Hotel, Kuşadası’ndaki tesisini sürdürülebilir hale getirmek için, bu aracı kullanarak birçok türde küçük ölçekli enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımları gerçekleştirmiştir. Projeler Vakıfbank tarafından finanse edilmiştir.

Saydam Tekstil “Üretimde Otomasyonu En İyi Kullanan Proje” ödülünü kazanmıştır. Saydam Tekstil, yapmış olduğu proses otomasyonu yatırımlarıyla Bursa’da bulunan fabrikasını geliştirmiştir. Yapı Kredi tarafından finanse edilen bu proje sayesinde, üretimde otomasyon daha etkili bir şekilde kullanılabilmiş, enerji harcamaları azalmış ve hatalı ürün sayısı en aza inmiştir.

Kılıç Holding “Kırsalı Elektrikle En İyi Buluşturan Proje” ödülünü kazanmıştır. Kılıç Holding, Muğla, Salih Adası’ndaki maliyeti yüksek ve çevre kirliliğine sebep olan dizel jeneratörlerin kullanımını azaltmak için 100kW gücünde şebekeden bağımsız bir güneş enerjisi sistemi kurmuştur. Proje Yapı Kredi tarafından finanse edilmiştir.


“Geleceğin liderleri Y ve Z kuşağından çıkacak”

$
0
0

Sabancı Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen “ÇEİS Liderlik Gelişim Programı”nın ilk etabı tamamlandı

Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Mehmet Göçmen: “Geleceğin liderleri Y ve Z kuşağından çıkacak, beklentilerini iyi okumalıyız

Mehmet_Gocmen_CEİS_Liderlik_Gelisim_Programında (2)Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) tarafından, çimento sektörüne vizyoner ve nitelikli liderler yetiştirmek amacıyla Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi (EDU) işbirliğiyle hazırlanan “ÇEİS Liderlik Gelişim Programı”nın ilk etabı “Farkındalığını Geliştir” tamamlandı. Sektörün yöneticilerine kapılarını açan 4 günlük eğitimde Liderliğin Zihin Kodları, Duygusal Zekâ, Profesyonellik, Değişim ve Zorluklarla Başa Çıkma konuları ele alındı.

Eğitim kapsamında gerçekleşen sektör lideriyle sohbet oturumunda, Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Mehmet Göçmen konuşmacı olarak yer aldı. 2008-2014 yılları arasında ÇEİS Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Göçmen, çalışma hayatındaki tecrübelerini aktararak, çimento sektöründe insan kaynağı yapısının gelecekteki değişimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Göçmen, Türkiye genelinde yaklaşık on beş bin kişiye istihdam sağlayan çimento sektöründe, tüm dünyada olduğu gibi, teknolojinin gelişimi ve bilgiye erişimin kolaylaşması ile birlikte değişimler yaşanıyor. Çimento sektöründe geleceğin liderleri de bu değişim ile yoğurulmuş bugünün Y ve Z kuşağından çıkacak. Ülke ekonomisinin lokomotif sektörleri arasında yer olan sektörümüzün siz yöneticilerine bu konuda önemli sorumluluklar düşüyor. Yeni kuşakların iş hayatındaki beklentilerini iyi okumalı, iş dünyasının gençlerin zevk alacağı iş modeline nasıl çevrilebileceğini sorgulamalısınız. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde tüm dünyada mevcut iş modellerinde önemli değişiklikler yaşanacak, bu değişimde yerimizi almalı ve geç kalmamalıyız.” şeklinde konuştu.

Çimento sektörü için özel olarak tasarlanan ve 4’er günlük 3 modülden oluşan “ÇEİS Liderlik Gelişim Programı”nın ikinci etabı “Harekete Geç ve Geçir” Mart ayında başlayacak. Sektörün kurumsal alt yapısının geliştirilmesi, verimliliğinin artırılması, daha nitelikli işlere imza atılması, sürdürülebilir büyüme ve sektördeki yöneticilerin gelişimini desteklemek amacıyla yaklaşık olarak 100 sektör yöneticisine ulaşmayı hedefleyen eğitimler, ÇEİS tarafından yıl boyunca tekrarlanacak.

 

INAVITAS KULLANICILARIYLA BULUŞUYOR

$
0
0

Ülkemizde 18 dağıtım şirketinde kullanılan ve dağıtım sistemi yönetim süreçlerinin farklı ihtiyaçlarına esnek, yenilikçi ve bütünlükçü çözümler sunan Inavitas’ın kullanıcıları ile buluşacağı; dağıtım yönetim sistemlerinde ortaya çıkan ihtiyaçlar ve Inavitas’ın bu anlamda sunması gereken çözümler ile gelişim sürecinin kullanıcılarla birlikte tartışılacağı “Inavitas Kullanıcı Konferansı 2017” etkinliği bu yıl Endoks ve T4E ortaklığı ile 20 – 21 Şubat 2017’de Ankara Wyndham Otelde gerçekleştiriliyor.

Bu sene konferans şeklinde planlanan Inavitas Kullanıcı Günleri’nde, gelişen teknoloji ile birlikte konvansiyonel olmayan yüklerin ve üretim birimlerinin dağıtım sistemindeki penetrasyonlarının giderek artması sonucu ortaya çıkan problemler ve çözüm yöntemleri “towards the grid of things” teması ile işlenecek ve programın odak noktası olacaktır.

Dağıtım Sistemlerinde Teknolojilerileri konuşacağımız etkinliğin ilk gününde, sektörün önde gelen isimlerini konuk ediyor. Yenilenebilir Enerji ve Güç Kalitesi üzerine yoğunlaşacağı ikinci gün ise konusunda uzman akademisyenleri Inavıtas kullanıcılarıyla buluşturuyor.

Ayrıntılı bilgi ve kayıt için web sitesini ziyaret edebilirsiniz; “iuc2017.inavitas.com

IUC_A5_Program

RLC Günleri sektörün devlerini öğrencilerle buluşturuyor

$
0
0

RLC Günleri sektörün devlerini öğrencilerle buluşturmaya devam ediyor.’Sektörün En Bilinen Öğrenci Etkinliği’ ünvanıyla bu sene on üçüncüsü düzenlenecek olan RLC Günleri her sene yenilenen konularıyla farklı bir soluk kazanıyor. 13.RLC GÜNLERİ etkinliği ÜCRETSİZ ve SERTİFİKALIDIR.

Etkinlik İçeriği

Bir çok şirketi aynı platformda topladığı için bir fuar olma niteliği taşıyan RLC Günleri ile; ABB, MERCEDES-BENZ, ANEL GRUP, EAE,  SCHNEIDER ELECTRIC, BEST, SIEMENS ,Honeywell,Zorlu Enerji ,Omron ,SOCAR, KUKA gibi sektörün önde gelen firmaları etkinliğin dinamik yapısı içerisinde yerlerini almaktadır. Ayrıca ,ETMD, ENOSAD gibi önemli dernekler ve uluslararası düzeyde başarılı projelerde ismini duyurmuş akademisyenler de katılımcı olarak destek vermektedir.

RLC Günleri 13.senesinde de sektörün önemli isimlerini öğrenciler ile buluşturmaya devam ediyor. Schneider Electric Genel Müdür Yardımcısı Mehmet ÖZALP, ve KUKA ülke Müdürü Kağan ABİDİN , LİMAK Enerji CEO ‘su Birol ERGÜVEN, SEVAL Kablo Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Ersin TURGUT  ve  birbirinden önemli sektör temsilcileri yer alacak.

On üçüncüsünü düzenlenecek RLC Günleri Etkinliği geçen yıl 53 farklı üniversite ve 40 farklı bölümden toplamda 2700 katılımcıya ev sahipliği yaparak öğrenci etkinlikleri arasında rekor bir sayıya ulaşmıştır. Aynı zamanda  katılımcılarını 16 oturum, 4 panel ve 10 şirket standı ile karşılayıp şirketler, dernekler ve akademisyenlerle buluşmalarını sağlamıştır. Bu yıl Türkiye’deki 183 üniversitenin 104 ünden kayıt alarak bir rekora da imza atmıştır. Etkinlikte 200 öğrenci konaklamalı olarak ağırlanacaktır.

13.RLC Günlerinde Bu Sene Neler İşlenecek?

Endüstri 4.0,Enerji,BUSBAR, Akıllı Şehirler, CV Hazırlama ve Kariyer, gibi konularla sektör mercek altına alınacak

Sektöre imza atmış firmalar, dernekler ve akademisyenlerin işbirliği ile‘ Sektörün En Bilinen Öğrenci Etkinliği’ 13. RLC Günleri 28 Şubat 1-2 Mart 2017 tarihlerinde YTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesinde öğrencilerle buluşacaktır.

Eğer siz de “Sadece Derse Girerek Mühendis Olunmaz!” diyenlerdenseniz 13.RLC Günleri etkinliğine davetlisiniz!  Etkinlik konaklamalıdır.

rlc.ytuieee.com adresinden kayıt olup ve sen de bu etkinliğin içinde yerini alabilirsin.

13.rlc programi (Large)

ÜNTEL KABLO Dubai Middle East Electricity Fuarında Yer Aldı.

$
0
0

untel kablo (1) (Large)ÜNTEL KABLO 14-16 Şubat 2017 tarihlerinde Enerji, Elektrik ve Aydınlatma sektörü devlerinin bir araya geldiği DUBAI Middle East Electricity Fuarında yer aldı.

Üntel Kablo 36 M² alanda özel olarak tasarlanmış standında müşterilerini ve ziyaretçileri ağırladı. Middle East Electricity fuarının ikinci günü akşamında Taj Dubai’de müşterilerine özel bir akşam yemeği düzenledi. Yemekte müşterilerine firmanın yeni ürünleri ve gelecekte yapılacak yatırımlar hakkında bir sunum yapıldı.

DUBAI Middle East Electricity Fuar hakkında bilgi veren İş Geliştirme Direktörü Hakan Kubaş, Bu bölge’de düzenlenen çok önemli etkinlik olduğunu, fuara yerli ve yabancı birçok rakip firmanın katıldığını görüyoruz. ÜNTEL KABLO olarak fuar ziyaretçisinin ne istediğini çok iyi biliyoruz. Fuar için hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz. Hakan Kubaş açıklmasında, fuarın geçen yıla göre Afrika bölgesinden daha az ziyaretçi kitlesini ağırladığını gözlemledik. Bu Bölgede yaşanan gelişmelerin fuara yansıması olarak değerlendirebiliriz. Dedi Üntel Kablo olarak sektörde düzenlenen etkinliklere önem verdiklerini bundan sonraki dönemlerde de yurtdışı fuarlarda olmaya devam edeceklerini ifade etti. Ayrıca müşterilerimize bir akşam yemeği vererek , ÜNTEL Kablo olarak yaptığımız çalışmaları ve ürünlerimizi detaylı anlatma imkânı bulduk dedi.

untel kablo (9) (Large)Türkiye ve Avrupa’nın seçkin kablo üreticilerinden biri olan ÜNTEL Kabloları A.Ş. 1972 yılında başta kauçuk kablo imalatı yapmak üzere kurulmuştur. Müşteri memnuniyeti odaklı ürün ve hizmet anlayışı ile Dünyanın önde gelen kablo üreticileri arasına girmeyi başaran ÜNTEL Kablo, ürünlerini 6 Kıta, 65 ülkede pazara sunmaktadır.

 2010 yılında yapımı tamamlanan yeni üretim tesisi ile 32.000 m²’si kapalı, toplam 43.000 m² alanda faaliyet göstermektedir. Tüm ayrıntılar düşünülerek tasarlanan bu tesis son teknoloji yüksek hızlı makinelerle donatılmış ve sektöründe benzeri olmayan bir bilgi işlem altyapısına sahiptir. Kauçuk, PVC, PUR, Halojen-free ve eşdeğer elastomer kompound teknolojilerine hakim olan Üntel kablo, gemi, offshore, maden gibi tecrübe gerektiren endüstriyel alanda 15.000’in üzerinde ürün çeşitliliğine sahiptir.

Yılda 6.000 ton kompound ve 3.000 ton bakır inceltme üretim makineleri ile yaklaşık 14.000 ton/yıl bakır işleme kapasitesine sahiptir. Üretim felsefesi olarak Tam Zamanında Üretim (JIT) ile üretim hızını ve müşteri memnuniyetini artırdığı gibi gereksiz maliyetleri de ortadan kaldırarak fiyat avantajı sağlamaktadır.

Alanında uzmanlaşmış güçlü kadrosu ile müşteri taleplerini ve beklentilerini, bulundukları ülke standartları ve sektörel ihtiyaçlar çerçevesinde değerlendirerek çözümler sunabilmektedir. Yaptığı araştırma ve geliştirme çalışmaları ile standart bir kaliteyi yerleştirmek yerine, daha iyi ve kaliteli olmak için sürekli iyileşmeyi hedeflemektedir. Bu faaliyetler sonucunda diğer üreticilere de dolaylı olarak yön veren ÜNTEL Kablo, son teknoloji ölçüm ve test ekipmanları ile donatılmış rakipsiz bir kalite laboratuarına da sahiptir. Birçok belgelendirme ve standart kuruluşu tarafından tanınan laboratuvarı, sektörde birçok üretici tarafından da kullanılmaktadır.

untel kablo (12) (Large) untel kablo (2) (Large) untel kablo (8) (Large) IMG-20170306-WA0000

HANNOVER MESSE, “Endüstri 4.0″ın avantajlarına odaklanıyor

$
0
0

messe hannowerBir önceki HANNOVER MESSE’nin mesajı netti: entegre endüstri tam anlamıyla ana trend haline geldi. Fuar bu mesajını kanıtlamak üzere üretim ve enerji sektörlerinde tam olarak dijitalleştirilen süreçlere ilişkin olarak 400’ü aşkın uygulama örneği sundu. Görünen o ki dördüncü sanayi devrimi yolda. Ancak geleceğin fabrikalarının gökyüzünde olduğu rivayet edilen kalelerden ibaret olmaması açısından bunun sektör, çalışanlar ve toplum geneli nezdindeki faydalarını daha fazla vurgulamak gerekiyor. HANNOVER MESSE 2017’nin odaklanacağı temel konu da tam olarak bu!

Hannover. ”Entegre Endüstri – Değer Yaratmak” sloganı, HANNOVER MESSE 2017’nin ana teması. Deutsche Messe Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Jochen Köckler konuya ilişkin şunları ifade etti: “Üretim ve enerji sektörlerinde dijitalleşmenin yaygın olarak kavranması yalnızca entegre teknoloji hizmetleri sağlayıcılarının buna ilişkin faydaları sağlam bir şekilde ortaya koyması durumunda gerçekleşecektir. Üreticilerin ve enerji firmalarının dijitalleşmeden sağlayacakları uzun vadeli ve doğrudan elde edebilecekleri faydaları tam olarak anlamaya ihtiyacı var. Dijitalleşmenin yalnızca yeni ve daha iyi makineler sağlamakla kalmadığını, bunun yanı sıra değer kattığını anlamaya ihtiyaçları var. Değer katma konusu ayrıca firmaların iş modellerini dijitalleşme sayesinde güncelleyebilmesi, kapsamlı olarak yeniden keşfedebilmesi ve çalışanların iş yaşamlarını iyileştirebilmesiyle meydana gelir.”

 messe hannower1Günümüzde her türden firma, Endüstri 4.0, entegre enerji, “dijital ikiz”ler, öngörüye dayalı bakım, dijital enerji ve ağa dahil olan yardımcı robotlar sayesinde (cobot) seçebileceği çeşitli ileri teknoloji çözümlerine sahip. Ancak firmalar çoğu zaman bu tip çözümlerin nasıl bir değer katabileceğini kestirmekte zorlanıyor. Bu şirketlerden birçoğu ölçülebilir yararların somut tarafını görmeden büyük çaplı sermaye yatırımları yapmakta tereddüt ediyor, tabii bu da anlaşılabilir bir durum. HANNOVER MESSE 2017 bu noktada devreye giriyor. Önümüzdeki yıl dünyanın en büyük endüstriyel teknoloji fuarı, sınırlı kaynakları olan firmaların dahi dijitalleşmenin güçlü olduğu noktaları tespit ederek bundan nasıl istifade edebileceğini ortaya koyacak. Köckler şöyle devam ediyor: “Endüstri 4.0 tek seferde üretim tesisinin tamamını yenisiyle değiştirmek anlamına gelmiyor, bunun yerine aşamalı bir süreç ortaya koyuyor. Örneğin firmalar üretim süreçlerinde iyileştirmeler yapmalarına veya yeni iş modelleri geliştirmelerine yardım edecek olan verileri yakalamak ve değerlendirmek üzere mevcut tesislerine sofistike sensörler takmakla işe başlayabilirler. Önümüzdeki HANNOVER MESSE fuarı, şirketleri için dijitalleşmenin yararlarından istifade etmek ve tesislerini adım adım Endüstri 4.0 fabrikalarına dönüştürmek isteyen imalat sektöründen ziyaretçilerin ihtiyaç duydukları rehberliği sağlayacak.

 11 (Large)Dijitalleşme enerji sektörüne de baştan aşağı bir dönüşüm getirecek. Aslında pek çok ülkenin hedeflediği enerji dönüşümünün kilit noktası da budur. Geleceğin enerji sistemlerinde akıllı şebekeler üretimden tüketime enerji tedarik zincirinin tüm kısımlarını kontrol edecek ve düzenleyecek. Dijitalleşme olmadan günümüzün modası geçmiş merkezi enerji santrallerinden yenilenebilir kaynaklar ve dağıtım yapıları üzerine temellenen modern ve yüksek ölçüde verimli enerji sistemlerine geçiş yapmak mümkün olmayacak. Gelecek HANNOVER MESSE fuarında “Entegre Enerji” başlığı altında dünyanın lider durumdaki tedarikçileri enerji sektörünün yaşayacağı değişimleri ve bu dönüşümde kritik bir rol oynayacak olan özel teknolojileri vurgulayacak. Kökler şu sözlere yer veriyor: “HANNOVER MESSE üretim, aktarım, dağıtım ve depolamadan alternatif mobilite çözümlerine kadar enerji değer zincirinin tamamına ilişkin entegre çözümleri gözler önüne serecek.”

 Ancak süregelen ve hızlı yayılan dijitalleşmeye rağmen insan faktörü sektördeki başarı için her zaman büyük önem taşıyacak. Bu nedenle HANNOVER MESSE’nin “Entegre Endüstri – Değer Yaratma” mottosu tesisler ve donanımlar için olduğu kadar insanlar için de aynı ölçüde geçerli. Endüstri 4.0 teknolojileri fabrika işçilerinin görevlerini daha ilgi çekici ve çeşitli hale getirerek onlara değer katacak. Fabrika çalışanları tekrarlayan manuel işlere odaklanmak yerine giderek artan şekilde sorun çözmek, kararlar vermek, yenilikler yapmak ve değer katan girişimleri teşvik etmek üzere görev alacak.  Ancak bu dış etkilerden uzak bir şekilde gerçekleşmeyecek. Üreticilerin işgücünü Workplace 4.0’a hazırlamak için beceri kazandırmaya ve eğitim tedbirlerine yatırım yapması gerekiyor. Köckler şunları söylüyor: “Gelecekte çalışanların beceri düzeyine adapte olan ve çalışmalarında onlara destek olan akıllı iş istasyonlarını giderek daha çok göreceğiz. Yarının çevik, esnek imalat tesislerinde eğitimler işbaşında ve üretimde herhangi bir kesinti olmadan makinenin başında verilecek. Eğitim araçları arasında sanal gerçeklik uygulamaları, akıllı gözlükler, akıllı telefonlar ve tabletler de yer alıyor ve bunların tümü HANNOVER MESSE 2017’de görücüye sunulacak.”

 Ayrıca Entegre Endüstri akıllı fabrikaların çok daha ötesine uzanacak. Akıllı fabrikaların ürettiği mallar kullanım ömürleri boyunca üreticileriyle bağlantı halinde olacak ve sürekli olarak önemli veri akışları sağlayacak. Bu veriler üreticilerin ek ağ tabanlı hizmetler geliştirmesine ve geleneksel sektörlerinin dışında yeni iş fırsatları kovalamalarına olanak sağlayacak. Örneğin enerji sektöründe “üreten tüketiciler” ve sanal güç istasyonları dağıtılan üretim sistemleri şeklinde dijitalleşmenin yarattığı fırsatların en iyi örnekleri arasında yer alıyor. Endüstriyel tedarik sektörü bunun bir başka güzel örneği. Gelecek HANNOVER MESSE fuarında endüstriyel alt yükleniciler dijitalleşmenin yenilikçi ve yüksek ölçüde kişiye özel çözümleri her zamankinden daha hızlı sunmalarına nasıl yardım ettiğini ortaya koyacak. Dijitalleşme trendinin yine önümüzdeki yılın “Entegre Endüstri – Değer Yaratma” ana teması kapsamında ele alınacak olan bir diğer kilit unsuru da muhtemelen aslında en önemli unsur. Köckler;  “Dijitalleşmenin en büyük katma değer potansiyeli tamamen yeni iş modellerinin geliştirilmesinde ve bu iş modellerinin istifade ettiği pazarlarda yatıyor. HANNOVER MESSE giderek artan bir şekilde daha önce duyulmamış ortaklıklara yönelik bir platform haline geliyor. IT şirketleri ve mühendislik firmaları arasında veya genç ve yenilikçi firmalar ve büyük kurumsal şirketler arasındaki ortaklar buna örnek olarak verilebilir. Radikal ve yüksek ölçüde ezber bozucu yeni iş fikirlerinden, kanıtlanmış 4.0 iş modellerine kadar hepsi önümüzdeki Nisan ayında burada olacak.”

Viewing all 166 articles
Browse latest View live